NAVIGATION-SEARCH

Sayfalar

Sayfalar

*Binlerce Yorum > Yorum Yap / Sende Birşey Söyle / Sessiz Kalma...

Beyaz Zambaklar Ülkesinde Sayfa 1

Moskova'daki Devlet Tiyatrosu'nun duvarlarında
birdenbire büyük çatlaklar oluştuğu görülmüş. Temelden
çatıya kadar yükselen bu çatlaklarla bütün binanın ansızın
yıkılıp içinde bulunanlarla çevredekilerin ezilme tehlikesi
başgöstermiş.
Binayı inceleyen mühendisler, çatlakların nedenlerini
araştırmaya başlamışlar. Temelin birkaç yerinde yaptıkları
incelemede ortaya çıkan sonuç şu olmuş:
Moskova'nın artık çürümeye ve çökmeye başlamış olan bu
tarihi kargir binası ahşap temeller üstüne bina edilmiştir.
Devlet Tiyatro binası inşa edilirken zeminin sağlam
olmayışı nedeniyle yere kalın kazıklar çakılmış ve bunların
üstüne de kalın taş duvarlar örülmüş. O dönemde "Bu
temel yeterince sağlamdır." denilmiş.
Gerçekten de tiyatro binası bu hâliyle uzun yıllar
dayanmış. Ancak yıllar geçtikçe zaman da etkisini
göstermekten geri kalmamış; yeraltındaki kalın ahşap
kazıklar çürüdüğünden temel kaymaya başlamış ve
sonuçta binanın duvarlarında çatlaklar meydana gelmiş.
Mühendisler, "Bu tehlikeyi önlemek için neler
yapmalıyız?" diyerek çözümler bulmaya çalışmışlar. Tarihi
binayı yıkmayı göze alamamışlar. Önce köşelerden
başlayarak temeli açmışlar. Çürüyen kazıkların yerine
kısım kısım sağlam granit taşları yerleştirmişler. Bu işlemi
sürdürerek yavaş yavaş bütün temeli yenilemişler. Öyle ki
Devlet Tiyatrosu eski binası yeniden sağlam temellere
kavuşmuş.
Mühendislerin akılcı onarımı sayesinde tiyatro binası
bugün bile hâlâ sapasağlam ve tehlikesiz bir durumdadır.
Devletlerin tarihi ve milletlerin yaşantısı da Moskova'daki
Devlet Tiyatrosu binasına benzer. Devlet düzeninin eski
temelleri -halkı yönetmek için çıkarılan yasalar- o
dönemler için ne kadar yeterli kabul edilmişse de
günümüzde bu temeller -eski yönetim yasaları- zaman
aşımına uğrayarak bunalıma neden oluyor, yetersiz
kalıyor.
Meşhur bir atasözü vardır: "Yeni toplumlar, kendileriyle
birlikte yeni şarkılar üretirler."
Zaman geçtikçe nesiller sürekli değişiyor, yenileşiyor. Her
nesil, kendisiyle birlikte yeni kavramlar, söylemler, yeni
ihtiyaçlar ve talepler geliştiriyor. Yeni nesillere artık
eskimiş, zaman aşımına uğramış yönetim biçimleri ve
yasalar zorla uygulanamaz.
Yeni nesiller için, daha yeni, daha akılcı, daha adil, daha
sağlam temellere dayanan yönetim anlayışlarının yasa ve
kuralların uygulanması zorunludur.
Akıl ve sağduyu sahibi devlet adamlarına sahip olan
ülkelerde artık bu iş böyle yapılmamaktadır. Bu ülkelerde,
krizlere, kaoslara, toplumsal sarsıntı ve çalkantılara yol
açmadan, daha bilgece, daha adilce yöntemlere
başvurulmaktadır.
Birçok ülkede ise devlet adamları, halk yönetiminin ve
toplum eğitiminin aşama aşama düzenlenmesi
gerekliliğini kavramıyorlar veya anlamak istemiyorlar.
Devlet yapısının duvarları harap oluyor, yer yer çatlaklar
baş gösteriyor ama gittikçe derinleşen ve genişleyen bu
çatlaklar önemsenmiyor. İşte bu nedenlerden dolayı
dıştan sağlam ve güçlü görünen devlet kurumlarının
çatlamasına, hatta yıkılmasına asla şaşırılmamalıdır.
Eski İran yıkıldı. Eski Osmanlı Devleti, Eski Avusturya
İmparatorluğu yıkıldı. Koca Rusya devrildi. Bismark'ların
ve Wilhem'lerin Almanya'sı da yıkıldı gitti.
Kutsal kitaplarda anlatılır: Bir zamanlar kudretli ve zalim
bir hükümdarın sarayının duvarlarında ateşle yazılmış
kelimeler görülmüş:
Mane tekel fares!
Bu kelimelerin anlamını hiç kimse anlayamamış. Hâkim
Danyal bu kelimeleri şöyle yorumlamış:
"Bu ateşten yazılar, müthiş bir şeyin meydana geleceğini
haber veriyor."
Bunların anlamı şudur ki; artık devlet yaşama gücünü
yitirmiştir. Kaçınılması imkânsız bir musibetle yıkılmaya
mahkûmdur.
Eski Roma İmparatorluğu, Alba Dükası'nın İspanya
Saltanatı, 15. Louis'nin Fransa Hükümdarlığı,
Romanoflar'ın Rusya'sı, Hohenzollernler'in Almanya'sı,
Habsburglar'ın Avusturya'sı aynı feci sonla karşılaştılar.
Tarih onlar hakkında gereken hükmü verdi:
Mane tekel fares!
Bütün bu meseleleri ciddiyetle düşününüz!.. Böcekler
gibi, önemsiz, kişisel uğraşlarınızın ve dertlerinizin batağı
içinde kıvranmayınız. Bunun yerine devletin temellerinin
yenilenmesini ve toplumun bundan sonra alacağı
eğitimin yöntemini düşününüz.
Tarih bazı milletlerin ve devletlerin feci sonlarını yazdığı
gibi, bazı devletlerin ve milletlerin ilerleme ve
yükselmesini yazmak için de parlak sayfalar açmaktadır.
Tarih, halk yığınlarının bir hayvan sürüsü hâlinden ya da
çalışkan bir karınca yuvası şeklinden çıkarılarak, akılcı ve
neşeli bir yaşam üreten milyonlarca sanatçı ve üreticiye
dönüştürmenin çözümlerini, devlet hayatının nasıl
güçlendirileceğini, toplumun nasıl eğitileceğini göstere

KATEGORİLER /:

0 yorum:

Yorum Gönder